Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Şangay'daki Tongji Üniversitesi'nde öğrencilerle buluştu. Alman otomobil üreticilerinin Çin'deki yatırımlarına değinen Scholz şunları söyledi: “Her zaman açık olması gereken şey, rekabetin adil olması gerektiğidir.” dedi.
Scholz, adil rekabetle fazla üretim olmayacağını ve telif haklarının zarar görmeyeceğini, Alman şirketlerinin Çin'den tam pazar erişimi, lisanslama, fikri mülkiyet koruması ve hukuki kesinlik talep etmeye devam ettiğini söyledi.
Çin'in rekabetinden korkmaya gerek olmadığını yineleyen Scholz, Japon ve Kore otomobillerinin Almanya pazarına girdiğinde tüm pazarı ele geçirebileceği yönündeki değerlendirmeleri hatırlattı.
Olaf Scholz şunları söyledi: “Artık Almanya'da Japon arabaları var, Japonya'da da Alman arabaları var. Aynı şey Çin ve Almanya için de geçerli.” dedi.
Ekonomi heyetine yaptığı ziyarette Scholz, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kurumların güçlendirilmesi çağrısında da bulundu.
Scholz ayrıca dün Alman otomotiv tedarikçisi Bosch'un Chongqing'deki hidrojen yakıt hücresi tesisini de ziyaret etti.
Başbakan Scholz, üç günlük Çin ziyaretinin ilk durağı olan Chongqing'de birçok temasta bulundu. Scholz daha sonra Şangay'a gidecek ve ziyaretin son gününde Pekin'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmesi bekleniyor.
Scholz, 2021 sonlarında göreve başlamasından bu yana Çin'e ikinci ziyaretini gerçekleştirdi; önceki ziyareti Kasım 2022'de gerçekleşmişti.
ALMANYA, ÇİN'İN DÜNYA EKONOMİSİNE AÇILIŞINDAN EN FAYDALANAN ÜLKELERDEN BİRİ
Berlin, Çin'i ekonomik ve sistemik bir rakip olarak görüyor. İhracat odaklı bir ekonomiye sahip olan Almanya, yıllardır Çin'in küresel ekonomiye açılmasından en çok yararlanan ülkelerden biri.
Alman arabaları ve makineleri Çin'de yüksek talep görüyor. Son 12 yılda Çin'e yapılan ihracat, Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en uzun ekonomik büyümesini desteklerken, Çin 2016'da Almanya'nın en büyük ticaret ortağı haline geldi. İki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 271 milyar dolara yükseldi.
Rusya'ya olan enerji bağımlılığının enerji krizine yol açmasının ardından Alman kamuoyu son zamanlarda Çin'e ekonomik bağımlılığı tartışıyor.
Almanya'nın Çin'e bağımlılığı dış ticaret, tedarik zincirleri veya büyük pazarlar açısından dikkat çekiyor. Almanya'nın, elektrikli otomobiller için önemi giderek artan lityum piller ve nadir toprak elementleri gibi hammaddeler de dahil olmak üzere, Çin'den yapılan ithalata ciddi bir bağımlılığı olduğu görülüyor.
Alman otomobil üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW cirolarının yüzde 30'undan fazlasını Çin'de üretiyor.
Çin'in devlet sübvansiyonları ve Pekin'in Rusya'ya verdiği destek gibi ticari uygulamaları gibi konularda artan anlaşmazlıkların, iki küresel ekonomi arasındaki ticari ilişkilere zarar verdiği söyleniyor.