Elektrikli araçlara talep yavaşlıyor – Otomobil Haberleri

genişletmek

KAYNAKMehmet Ali Kantarcı

Deloitte'un “2024 Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması”, sektörde tüketici davranışlarından etkilenen değişiklikleri ortaya çıkardı. 26 ülkede 27 binin üzerinde tüketici üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya Türkiye'den de 1.000 kişi katıldı. Küresel araştırma bulguları, dünya genelinde elektrikli araçların ivmesinin yavaşladığını ancak tüketicilerin araç aboneliklerine olan ilgisinin arttığını gösteriyor. Araştırmalara göre fiyatlar ve yüksek faizler elektrikli araçlara olan ilgiyi yavaşlatıyor. Hükümetlerin sağladığı teşviklere rağmen menzil endişesi, şarj altyapısı ve şarj süresi gibi kriterler tüketiciler tarafından satın alma kararı verirken hâlâ sorgulanıyor.

Araştırmanın yapıldığı çoğu ülkede tüketiciler, elektrikli veya hibrit araçlar yerine benzinli veya dizel araçları tercih ediyor. Maliyet endişeleri gelecekteki yatırımları etkilemeye devam ederken, araştırmanın yapıldığı bazı pazarlarda tüketicilerin içten yanmalı motorlu araçlara (ICE araçlar) ilgisi bir kez daha artıyor. Türkiye'deki tüketicilerin %51'i bir sonraki araç alımlarında içten yanmalı motorlu araç almayı düşünüyor. Tüketicilerin plug-in hibrit elektrikli araçlara olan ilgisi geçen yılki %4'ten önemli ölçüde (%13) artarken, hibrit elektrikli araçlara yönelik eğilim (2023'te %29) bu yıl önemli ölçüde azalarak %18'e geriledi. Tamamen aküyle çalışan araçlara olan ilgi ise %10 seviyesinde olup geçen yılki değerine (%9) yakındır.

Yerli araçlara talep

Türkiye'de tüketicilerin araç markasını değiştirmeyi düşünmelerinin ilk üç nedeni; “Farklı bir şey deneme isteği”, “yeni teknolojilere/özelliklere erişme isteği” ve “daha ​​ayrıcalıklı bir markaya geçiş” olarak ifade ediliyor. Bir sonraki aracı olarak elektrikli aracı seçme eğiliminde olan tüketicilerin kararlarını etkileyen temel faktör, %69 gibi büyük bir çoğunlukla düşük yakıt maliyetleri oluyor. Türkiye'de araştırmaya katılan her üç tüketiciden biri (%29) bir sonraki araç alımlarında yerli üretici/markayı tercih edeceğini söylüyor. Ankete katılan tüketicilerin neredeyse yarısı (%45) ihtiyaçlarını karşıladığı sürece aracın yerli ya da yabancı olmasının önemli olmadığını söylüyor.

Türkiye'de elektrikli araç satın almak isteyenlerin yüzde 64'ünün aracını sokakta/halka açık şarj istasyonunda şarj etmeyi düşünmesi, güçlü bir kamusal şarj ağına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Tamamen aküyle çalışan bir araç kullanmayı düşünmeyenlerin üçte ikisi, elektrikli araçları bir sonraki araçları için uygun bir seçenek olarak değerlendirerek aracın tam şarjla en az 400 km menzile sahip olmasını bekliyor.

Bağlantı, paylaşım, abonelik

Tüketici davranışlarındaki değişim sektörün beklentilerini gösteriyor. Otomotiv sektörü online satın almaya yönelirken tüketicilerin araçla veya satış danışmanıyla fiziksel etkileşim kurma isteği de devam ediyor. Türkiye'de ankete katılan tüketicilerin yüzde 85'i, bir arabayı satın almadan önce denemek istediğini, yüzde 84'ü ise fiyatı bizzat görüşmek istediğini söylüyor. Araştırmalar, gelişmekte olan pazarlardaki tüketicilerin gelişmiş pazarlara kıyasla bağlantılı araç özelliklerine daha fazla ilgi duyduğunu ve bu özellikler için ekstra ödeme yapmaya istekli olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'deki her iki araç kullanıcısından biri bağlantılı teknolojiler için ek maliyet ödemeye razı.

Bu oran Türkiye'de yüzde 48 iken, ABD'de tüketicilerin yüzde 25'i, Japonya'da tüketicilerin yüzde 23'ü, Almanya'da tüketicilerin yüzde 20'si, Hindistan'da tüketicilerin yüzde 71'i ve Çin'de tüketicilerin yüzde 60'ı bunlara para ödemeye hazır. özellikler. Tüketiciler ayrıca yol güvenliği, araç bakım ve sağlığı, trafik sıkışıklığı ve önerilen alternatif güzergahlar, bakım maliyeti tahminleri, yakın otopark gibi güncellemeler sağlanması durumunda kişisel bilgilerini/verilerini paylaşabileceklerini söylüyor.

Bu nedenle paylaşımlı ulaşım alternatiflerini kullanan tüketicilerin yarısı gelecekte bir araca ihtiyaç duyup duymayacağını merak ediyor. 10 tüketiciden 7'si, toplam seyahat süresini kısaltacaksa birden fazla ulaşım aracı kullanmaktan çekinmiyor. Abonelik modeline tüketici ilgisi artıyor. Bu gidişatta finansal kaygılara yol açan belirsiz ekonomik koşullar etkili oluyor. Türk tüketicilerin %35'i abonelik hizmeti için araç sahipliğinden vazgeçmeye hazır. ABD'de bu oran yüzde 28 iken Hindistan'da genç tüketicilerin üçte ikisi abonelik modeliyle ilgileniyor.

Sektörde dönüşüm

Araştırma bulgularını değerlendiren Deloitte Türkiye otomotiv sektörü lideri Özlem Yanmaz, otomotiv sektöründeki dönüşümün tüm sektör paydaşları için fırsatlar kadar zorluklar da yarattığını söyledi. Otomotiv sektöründe motor tipi, iş modeli ve kanal yapısında tüketici tercihlerinin yol açtığı dönüşümün, şirketleri sürekli yenilikçi ve esnek olmaya zorladığını belirten Yanmaz, şöyle konuştu: “'Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması' ile daha fazlasına öncülük ediyoruz. 10 yılı aşkın süredir otomotiv sektörünün nabzını tutuyor ve gelecekteki tüketici trendlerini ortaya çıkarıyoruz.

Küresel otomotiv endüstrisinde tek çözüm yaklaşımı hiçbir zaman hakim olamadı. Ancak araştırma sonuçları, değişim çağında yakın coğrafyalardaki tüketicilerin beklenti ve taleplerinin birbirine benzer olduğunu gösteriyor. Otomotiv yöneticilerinin gündeminde değişen tüketici davranışlarını ve bunları etkileyen faktörleri anlamak, mobilitenin gelişimini yönlendirmek ve müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun çözümler üreterek şirketlerinin büyümesini sağlamak yer alıyor. Her yıl düzenli olarak yapılan bu araştırmanın sektöre ve sektör yöneticilerine yol gösterici olacağına inanıyoruz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir