Daimler Buses elektrikli otobüslere odaklanıyor

genişletmek

KAYNAKMehmet Ali Kantarcı

Hedef Avrupa’da ve Türkiye’de elektrikli otobüslerin şehir içi ulaşımdaki öneminin artırılması. Bu noktada ağırlık ve yolcu taşıma kapasitesinin yönetilmesi, enerji ve enerji nakil hatları ihtiyacı, altyapı dönüşümü gibi konular ortaya çıkıyor. Operasyonun kesintisiz devam edebilmesi için sorunun ekosistem olarak ele alınması ve uygun yazılımların kullanılması da önemlidir. İlk yatırım maliyetlerinin dizel araçlara göre daha yüksek olması nedeniyle kamu teşviklerine de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuların ele alındığı Berlin’deki Kullanıcı Otobüsü Hareketlilik Günleri toplantısında eIntouru’yu tanıtan Mercedes Benz, 2025 yılında bu model için sipariş almaya başlayacak ve araç 2026 yılında yollara çıkacak.

Özerklik 500 km

Yeni Mercedes-Benz eIntouro, her biri 207 kWh kapasiteli bir veya iki akü paketi seçeneğiyle sunulacak. Maksimum toplam kapasite 414 kWh’dir. Araçta optimum ağırlık dağılımını sağlamak için ilk akü paketi öne konumlandırılmıştır. İsteğe bağlı ikinci akü arka tarafta, eski motor bölmesinde bulunur. Yeni eIntouro’nun aküleri ve birçok yüksek gerilim bileşeni, akülü Mercedes-Benz eActros uzun yol kamyonunda kullanılıyor. Piller lityum demir fosfat (LFP) hücre teknolojisine dayanıyor ve 800 volt çalışma voltajı sağlıyor. Diğer pil hücresi teknolojilerinden farklı olarak LFP teknolojisinde kurulu kapasitenin %95’inden fazlası kullanılabiliyor.

Daimler Buses elektrikli otobüslere odaklanıyor

Hedef 2040’ta sıfır emisyon

Konferansta markanın hedeflerine değinen yetkililer, 2040 yılına kadar sıfır emisyonlu araçlara ulaşmayı planladıklarını, 2030 yılına kadar da şehirlerarası segmentte çok sayıda hidrojen ve pille çalışan aracı piyasaya süreceklerini vurguladı. Uzmanlar, sıfır emisyona ulaşmak için 35.000 civarında Avrupa’da yüksek gerilim şarj noktaları ve tesislerinin faaliyete geçeceğini belirten yetkililer, bu yolculukta dizel teknolojisinin de kullanılmaya devam edileceğini söyledi. Bir yandan hidrojenli elektrikli araçların da devreye gireceği vurgulanırken diğer yandan kullanılacak enerji miktarının bölgeye göre değişeceği belirtiliyor.

Elektrikli arabalar 2018’den beri piyasada

2018 yılında Daimler Truck tarafından ilk elektrikli otobüs olan Mercedes-Benz eCitaro üretildi ve dünya çapında 1.700’den fazla elektrikli otobüs teslim edildi. Yakın gelecekte şehir içi otobüsleri dizel motorlarla değiştirmeyi hedefleyen eCitaro, şehir içi ulaşımda gerekli otonomiyi tek şarjla elde etmesini sağlayan yeni nesil NMC 3 akü teknolojisine sahip. Belirli mevsim koşullarında tek araçlarda 350 kilometre, körüklü araçlarda ise 280 kilometrenin üzerinde menzil sunan eCitaro, 12 metrelik tekli otobüslerde 588 kWh’e, 18 metrelik körüklü otobüslerde ise 686 kWh’e kadar enerji depolama kapasitesine sahip. Yeni 360° kamera sistemiyle donatılan otobüs, aktif fren desteği, viraj desteği ve lastik basıncı izleme sistemiyle donatılıyor.

Türkiye’den Ar-Ge desteği

eCitaro elektrikli şehir içi otobüsün araştırma ve geliştirme faaliyetleri de Mercedes Benz Türk İstanbul Araştırma ve Geliştirme Merkezi tarafından yürütüldü. eCitaro; Mercedes-Benz Araştırma ve Geliştirme Merkezi Türk İstanbul tarafından gerçekleştirilen yol testleri kapsamında, tüm sistem ve ekipmanları farklı iklim ve müşteri kullanım koşullarında işlevsellik ve dayanıklılık açısından test edildikten sonra yollara çıktı. Bu kapsamda ilk eCitaro araç prototipi; Türkiye’nin zorlu iklim koşullarında ve farklı sürüş koşullarında 2 yıl boyunca yaklaşık 140.000 km ve 10.000 saat test edilmiştir.

Hidrojen de aktiftir

Mercedes-Benz eCitaro Yakıt Pili modeli aynı zamanda tam hidrojen çalışması için yeni bir çalışma moduna da sahiptir. Gelecekte, menzil genişletici olarak yakıt hücresiyle donatılan eCitaro Yakıt Pili modeli, belirli operasyonel senaryolarda kullanılabilen yeni “H2 modu” sayesinde yalnızca hidrojenle çalışabilecek. Akü, araç dururken şebekeden şarj edilmiyor, araç hareket halindeyken yakıt hücresinden şarj ediliyor. Bu, Mercedes-Benz eCitaro Yakıt Hücresinin, enerji kaynağı olarak şebeke elektriği yerine yeşil hidrojeni tercih eden bireysel ulaşım operatörlerinin ihtiyaçlarını karşılayabileceği anlamına geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir